HAKKIMDA

20190917 165530 1 scaled - HAKKIMDA
Val Di Funes, İtalya

Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Yüksek Lisans mezunuyum. İstanbul’da yaşıyorum. teknoloji, sanat, gezi, borsa, güncel siyasi konular gibi her türlü konuda okumayı seven ve güncel gelişmeleri takip etmeye çalışan, araştırmacı birisiyim. Yeni insanlar tanımayı, yeni yerler keşfetmeyi, doğayı, fotoğraf çekmeyi, hayvanları, aksiyon, bilim kurgu ve macera filmlerini seyretmeyi çok severim.

Bu sitede fotoğraf, gezi, video içerikleri bir kategoride, Borsa yatırımcılığı ise ayrı bir kategoride yer almaktadır.

Borsa yatırımcılığı ile ilgili olarak;

1995 yılından bugüne borsa yatırımcısıyım. Yurt içi ve yurt dışı hisse senedi piyasalarında işlem yapıyorum. Borsa yatırımcılığı ile ilgili yazacaklarım buraya sığmaz, kısaca değinmek gerekirse, 2017 yılında 2 yıl süren bir çalışmanın sonunca kendi mali analiz setlerimi oluşturdum. Bu veri setleri ile İstanbul Borsası’ndaki hisselerin her dönem bilanço analizlerini yapıyorum. İskonto içeren hisse senetlerini ve mali rasyoları düzelen şirketleri otomatik olarak filtreliyor ve filtrelediğim hisselerin faaliyet raporlarını detaylıca okuyarak orta vadeli yatırımlar yapıyorum. Öngörü ve analizlerimi twitter’da @byirfankara kullanıcı adı ile paylaşıyorum.

Fotoğraf, gezi, video ile ilgili olarak;

Fotoğrafa olan ilgim 1980’li yıllara, çocukluk yıllarıma kadar uzanıyor. O dönem yaşadığım ilçede 1 tane fotoğrafçı vardı ( Fotoğrafçı Yahya) . Rahmetli babam bizi bayramlarda fotoğrafçıya götürür ailecek bayram fotoğrafları çekilirdi. Bayramlarda bayramlıkları giyinip fotoğraf çektirmek o dönemlerde bir adetti. Bir çok aile albümünde siyah beyaz bayram fotoğrafları mutlaka vardır. İşte bu bahsettiğim ilçenin tek fotoğrafçısı olan Fotoğrafçı Yahya’ nın vitrininden ayrılmaz, vitrinleri süsleyen siyah beyaz fotoğraflara uzun uzun bakardım. Fotoğrafçının, bu fotoğrafları karanlık odada nasıl oluşturduğunu, fotoğrafı banyo ettirmenin nasıl bir şey olduğunu yıllarca merak ettim. Fotoğrafçıda gördüğüm o körüklü ve analog makineleri merak ve ilgiyle izlerdim. O dönem teknolojiye kolay ulaşım neredeyse yoktu, bir teknolojik cihaza sahip olmak lükstü . En azından benim çocukluğum o şekilde geçti.

Üniversiteye geçtiğimde biriktirdiğim paralar ile kendime bir analog fotoğraf makinesi aldım. Öyle Zenit, Kodak, Polaroid falan değil, en ucuz markalardan biriydi, 35 mm filmli analog makinelerle çektiğim fotoğraflar sadece aile fotoğraflarından ibaretti çünkü elinizde 36 pozluk bir film var, her karesi oldukça değerli, aile fotoğrafları mı çekersiniz? yoksa kuş, böcek manzara mı? Makineye koyduğunuz filmin çekimler bittikten sonraki akibeti bile belli değildi, filmi sarmadan kapağı açarsanız geçmiş olsun. Bütün emeğiniz heba oldu film yandı demektir. Bir fotoğrafı öncesinden göremezsiniz, çek bak durumu olmaz, neyle karşılaşacağınız sürprizdir. Bu dönemleri yaşayan biri olmama rağmen, şimdi bile hatırlamakta zorlanıyorum.

Analog fotoğraf makinelerinden sonra digital makinelerin çıkışı bir devrim oldu. Rahmetli büyük Usta, Ara Güler’in uzun süre digital makinelere uzak durduğunu, kullanmak istemediğini, ancak onun da sonunda digitale döndüğünü okumuştum. Değişime direnmek manasız, değişime inanan ve en önce adapte olanlar her zaman kazançlı çıkar.

Baş döndüren teknolojik gelişmeler sonucunda, fotoğraf makinesi önce tuşlu telefonlara, sonra da akıllı cep telefonları ile kısa sürede hayatımıza girdi, öyle ki bu üstün çekim özelliklerine sahip telefonlar, dslr fotoğraf makinelerinin tahtını sallamaya başladı, fotoğrafın cebe girmesiyle profesyonel fotoğraf makinesi satışları çok ciddi oranlarda düştü, önceden belirli bir zümrenin tekelinde olan fotoğraf tutkusu, artık herkesin ulaşabileceği bir hobi haline geldi, günlük hayatta çekilen, sosyal medyada paylaşılan fotoğraf ve video sayısı artık yüz milyonlarla ifade ediliyor. Fotoğraf çekme ve paylaşma çılgınlığı nedeniyle bilgisayarlarımız, hard diskler ve telefonlarımız digital bir çöplüğe dönmüş durumda, hele ben bu fotoğrafları tasnif ederim, klase ederim, ileride kullanırım diye sürekli biriktiriyorsanız ve bir de raw formatında büyük yer kaplayan fotoğraflar çekiyorsanız işler iyice çığırından çıkıyor,

Gelelim sözün özüne, analog makinelerle başladığım bu yolculuğa bu gün digital makineler ve tarihçesi çok eski olmayan ancak fotoğraf ve videoda ayrı bir çığır açan drone çekimleri ile fotoğraf ve video yolcuğuna devam ediyorum. Çektiğim fotoğrafları @byirfankara kullanıcı adı ile instagram hesaplarımda paylaşıyor, çok özel olan fotoğraflarımın baskısını alarak ölümsüzleştiriyorum.

Sözlerimi fotoğrafçılıkla ilgili en sevdiğim bir söz ile bitiriyorum. Işığınız bol olsun.

Amatörler ekipmanı, profesyoneller zamanı, ustalar ışığı düşünür.   Vernon Trent